NE OKUYALIM?
Yepyeni bir yıla adım attığımız bu birkaç günde umuyoruz ki ufkunuzu değiştirecek, okuduktan sonra birçok şeyi düşünmenizi sağlayacak, yeri geldiğinde duygulanıp hüzünlendiğiniz, yeri geldiğinde mutlu olmanıza sebep olacak, çok güzel kitaplar okuyacağınız bir yıl olacak.
Sizler için 2023 yılının sağlıklı, huzurlu, mutlu ve boooolllll kitap okumalı bir yıl olmasını diliyoruz😊
Şimdi Ocak ayında sizlerin önerisini aldığımız "Ne Okuyalım?’’ köşesi karşınızda…
5.Sınıf
Behiç Ak, Postayla Gelen Deniz Kabuğu
Postayla Gelen Deniz Kabuğu kitabının konusunda bir kız var. Ailesi çok yoğun olduğu için sabahtan akşama kadar evde tek başına duruyor. Bu yüzden canı sıkılıyor ve genellikle dışarıda. Şöyle bir sorun var bir gün arkadaşıyla birlikte okuldan gelirken arkadaşı diyor ki biliyor musun bizim eve geçen bir tablet geldi tablet çok güzel kız da dedi ki o tablet bize de geldi ve babam bana aldı. Arkadaşı da tamam o zaman onlarla çok güzel oyunlar oynayabilirsin dedi. Kız tamam dedi ve birkaç kere oynarken internet bağımlısı oldu. Bu kitapta ailesinin kızını internet bağımlılığından kurtarmaya çalışmasıdır.
Uçan Sınıf kitabının yazarı Erich Kastner’dir. Bu kitap arkadaşlığın önemini ve dayanışmayı ana fikir olarak edinir. Bu sayede bir grup çocuk noel için bir tiyatro hazırlamaya çalışırlar fakat rakip okul arkadaşlarından birini esir almıştır. Bu kitap da arkadaşlarını kurtarmak için rakip okul ile aralarında çıkan tartışmayı konu alır.
J.K. Rowling , Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry, kedisinin sihirbaz olduğundan habersiz bir çocuk. Bir mektup gelir ve özel bir sihirbaz okuluna kabul olur. Harry’nin annesi ve babası Harry’yi korumak için kendilerini Harry’nin bilmediği bir neden yüzünden kendilerini feda eder. Harry bunu yeni okulundaki arkadaşlarıyla beraber ararken maceralara girip bu olayı bulurlar.
Postayla Gelen Deniz Kabuğu kitabının konusunda bir kız var. Ailesi çok yoğun olduğu için sabahtan akşama kadar evde tek başına duruyor. Bu yüzden canı sıkılıyor ve genellikle dışarıda. Şöyle bir sorun var bir gün arkadaşıyla birlikte okuldan gelirken arkadaşı diyor ki biliyor musun bizim eve geçen bir tablet geldi tablet çok güzel kız da dedi ki o tablet bize de geldi ve babam bana aldı. Arkadaşı da tamam o zaman onlarla çok güzel oyunlar oynayabilirsin dedi. Kız tamam dedi ve birkaç kere oynarken internet bağımlısı oldu. Bu kitapta ailesinin kızını internet bağımlılığından kurtarmaya çalışmasıdır.
5-F, Şeyda Hira Kaygısuz
6.Sınıf
Erich Kastner, Uçan SınıfUçan Sınıf kitabının yazarı Erich Kastner’dir. Bu kitap arkadaşlığın önemini ve dayanışmayı ana fikir olarak edinir. Bu sayede bir grup çocuk noel için bir tiyatro hazırlamaya çalışırlar fakat rakip okul arkadaşlarından birini esir almıştır. Bu kitap da arkadaşlarını kurtarmak için rakip okul ile aralarında çıkan tartışmayı konu alır.
6-B, Aslınur Bektemur
7.Sınıf
J.K. Rowling , Harry Potter ve Felsefe TaşıHarry, kedisinin sihirbaz olduğundan habersiz bir çocuk. Bir mektup gelir ve özel bir sihirbaz okuluna kabul olur. Harry’nin annesi ve babası Harry’yi korumak için kendilerini Harry’nin bilmediği bir neden yüzünden kendilerini feda eder. Harry bunu yeni okulundaki arkadaşlarıyla beraber ararken maceralara girip bu olayı bulurlar.
5-G, Nilüfer Duru Aktolun
8.Sınıf
Sait Faik Abasıyanık, Son KuşlarSon Kuşlar, Türk yazar Sait Faik Abasıyanık'ın 1952 yılında yayınlanan hikâye kitabı. Son Kuşlar,tıpkı Havuz Başı gibi 1952 senesinde yayınlanmış olmasına rağmen Havuz Başı'nın aksine son derece güncel hikâyeler içermektedir. Toplam on dokuz öykü olan kitapta, öykülerin on altı tanesi Burgaz Adası'nda, iki tanesi kentte ve bir tanesinde bir Çerkes köyünde geçmektedir. Rakamlara bakıldığında, Abasıyanık'ın hem hastalığı hem de toplum tarafından onaylanmayan seçimleri dolayısıyla insanlardan uzaklaştığı, adaya çekildiği fark edilebilir. Kitaptaki öykülerin on sekiz tanesi şimdiki zamanda geçmektedir ve anlatıcı bir hikâye dışında birinci tekil kişidir. Bu kitapta anlatıcı açısından en büyük fark yazarın diğer kitaplarında anlatıcı yazar harici biri gibi görünmekteyken bu kitapta anlatıcının Sait Faik'in bizzat kendisi olduğunun açık olmasıdır.
Kitaba ismini veren Son Kuşlar isimli hikâye tabiatın yok edilmesine karşı çıkan çevreci bir dille yazılmıştır. Kırlangıç Yuvasındaki Kadın yazarın en başarılı gerçeküstücü öykülerinden biridir. Hikâyeler arasında röportaj tarzında olanlar da vardır. Abasıyanık, insanlarla birlikte kendini de anlatır. Yazarın korkuları, sevgileri, kinleri ortaya dökülmüştür. Kentten uzaklaşmış, adada kendini dinleyen Sait Faik'in iç döküşü öykülerine yansımıştır. Son Kuşlar'da Sait Faik'in balıkçılardan bahsettiği öyküler ikiye ayrılır. Haritada Bir Nokta, Yaşayacak, Pay gibi öykülerden oluşan ilk bölümde balıkçıların iş hayatlarının zorluklarına değinilmiş, onların ortak düzenleri anlatılmıştır. Öte yandan Sivriada Geceleri, Sivriada Sabahı, Bir Kaya Parçası, Ağıt, Kendi Kendine gibi hikâyelerde ise balıkçılar birey olarak ele alınmış ve kişilikleri ile yaşamları anlatılmıştır.
“Dondurmacı Çırağı”nda da benzer bir açıksözlülük vardır: "Çocuklarla balığa çıkmak istiyorum. Dondurmacının iki çırağı ile akşamüstü dondurma yerken konuştuğum zaman deli divane oluyorum. Yalnız dondurmanın nasıl yapıldığını öğrenmek için onlarla konuştuğumu, ahbaplığımın yalnız bunun için olduğunu, bu kadar saf bir niyetten hareket ettiğimi söyleyecek değilim. Bu bapta hiçbir şey söyleyecek değilim: Yalnız şunu: Onlarla konuşmaktan haz duyduğumu söyleyeceğim."
6-A, Asaf Öztürk
9.Sınıf
Ahmet Mithat Efendi, Müşahedat
Bu, neresinden bakarsak bakalım heyecan verici bir “keşif”!
“[Necatigil] Değerli dostu Yüksel Pazarkaya’ya yazdığı 20 Mayıs 1976 tarihli bir mektubunda, farklı bir boyutundan söz etmiş bu çalışmaların: ‘Bizim çocuklar büyüdü, yani ev büyüdü. Geldiğinde uzun uzun anlatırım ya, Selma’yı evlendirmenin arefesindeyiz. İki emekli, ana-baba. Bir yanda ödenmesi daha bitmemiş, bonolar. Ne yapabilirdim? Ahmet Mithat Efendi’nin çok eski (yani latin harfleriyle basılmamış,) romanlarına yumuldum. Ek gelir. Haftalık bir iki radyo oyunu uygulaması, en kolay çare! İş iştir, Yüksel’ciğim!’ [...] Babam gerek Ahmet Mithat ve eserleri gerekse geçmişin değerlendirilmesi, geçmişle bugün arasındaki bağlantılar konusundaki görüşlerini farklı yerlerde, farklı bağlamlarda dile getirmiş elbette, ama ne iyi ki rahmetli Mustafa Şerif Onaran bir mektup yazarak konuyu topluca değerlendirmesine, dahası ‘içini dökmesi’ne bir imkân yaratmış...”
-Ayşe Sarısayın-
(Tanıtım Bülteninden)
10.Sınıf
Ahmet Mithat Efendi, Dürdane Hanım
Yirmi sekiz yaşlarında bir dul olan Ulviye Hanım, babası da ölünce İstanbul'daki yalısında yaşlı annesi, hizmetçi ve uşaklarıyla yaşamaktadır. Yalının önü deniz, üç yanı bahçedir. Komşu yalı sahibi Halveti Efendi'nin rahmetli ilk karısından kızı Dürdane on sekiz yaşlarındadır; iki yalı halkı arasında tanışıklık yoktur. Ulviye, Dürdane'yi merak eder, bazı sırları olabileceğini düşünür, araştırır. Becerikli bir kadındır, erkek kılığına da girer, pek çok erkekten daha kuvvetlidir. Bir gece Ulviye, iç taksimatını öğrendiği komşu yalı bahçesine geçer, Dürdane'nin penceresine tırmanır, odada bir erkek görür; Dürdane'nin gizli sevgilisidir bu. Ulviye, baba dostu bir İngiliz doktordan o sırada yeni icat edilmiş telefonun İstanbul'da da satılmaya, kullanılmaya başlandığını öğrenmiştir; bir telefon edinir, alıcıyı bir gece Dürdane uyurken gizlice onun odasına yerleştirir, hat çeker, kulaklığı kendi odasına koyar. Şimdi Dürdane 'in anne ve babasının bile farkında olmadıkları gizli aşkın yaşandığı odada konuşulanları, Ulviye bir bir duymaktadır. Dışarda çok zaman erkek giyimiyle dolaşan, Acem Ali Bey adıyla tanınan Ulviye, Galata meyhanelerinde Sandala Sohbet ile dost olmuştur; Sohbet, onun genç bir kadın olduğunu anlarsa da ses çıkarmaz.
(Tanıtım Bülteninden)
11.Sınıf
Ahmet Mithat Efendi, Jön Türk
Jön Türk romanı Tercüman-ı Hakikat gazetesinde tefrika edildikten sonra 1910 yılında kitap olarak basılmıştır. Romanın kahramanlarından Nurullah Fransızcayı çok iyi bildiği gibi resim, müzik, felsefe, dinî ilimler konusunda bilgi sahibidir. Batı’nın hayat tarzını her şeyiyle benimsemiş olan Ceylan ise nikâhsız evliliği dahi savunan genç bir kızdır. Ceylan, Nurullah’ın Ahdiye ile evlenmesine engel olmak için akla gelmedik yollara başvurur. Bunu yaparken başta Nurullah ve babası olmak üzere pek çok kişinin kaderiyle oynar. Türk Klasikleri serisi içinde Ahmet Mithat’ın eserlerine gösterilen ilgiden hareketle bu eserin de okuyucularca beğenileceğini umut ediyoruz. Ayrıca Tanzimat döneminde sık işlenen Batılılaşma konusuna farklı bir yaklaşım içinde olduğunu da hatırlatmak isteriz.
(Tanıtım Bülteninden)




Yorumlar
Yorum Gönder